- Sağlıklı Beslenme
- 30 Nisan, 2021
Kendinizi Sürekli Aç Hissetmenizin Nedenleri?
- 0
- 7819
- 0
- 0
Kendinizi sürekli aç hissetmenizin bir sürü farklı sebebi olabilir. Bu hissi genelde iştah açıklığı olarak ifade ediyoruz. İştahınızın açık olmasının düzensiz ve kaliteli beslenmemeniz gibi sebepleri olabileceği gibi, yardım alınması gereken sistemsel bozukluklardan dolayı da oluşabilir.
Sürekli Acıkmanın Nedenleri
Eğer gün içinde sürekli acıkmak sizleri yorduysa ve kilo almaya başladıysanız, sebeplerini inceleyebilirsiniz. Kendinize uygun bulduğunuz bir sebep olursa, bu durumla ilgili yaşam tarzınızda değişikliklere gidebilir ya da bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Sık sık acıkma hissi yaşamanız sadece tek bir sebepten kaynaklı da olmayabilir. Genelde beslenme düzensizliklerinden dolayı oluşan bu problemler iç içe geçmiş birden fazla sebepten kaynaklanabilir.
Kan Şekeri Düşüklüğü: Kan şekerinizin düşmesi, vücudunuzdaki hücrelerin yeteri kadar şeker edinememesinden kaynaklanır. Bu ihtiyaç doğrultusunda beyniniz sizlere sinyal göndermeye başlar. Bu yüzden sürekli aç hissetmek gibi bir sonuç doğabilir. Kan şekerinizin düştüğünü fark ederseniz birkaç adet şekerli yiyecek yiyebilirsiniz. Kan şekeriniz normal seviyeye ulaştığında açlık hissiniz de geçecektir.
Yeterli Su İçmemek: Yetişkin bir vücudun kilo durumuna göre değişkenlik gösterebilecek şekilde ortalama 2 litre günlük su ihtiyacı vardır. Eğer bu su ihtiyacını karşılamıyorsanız, beyninizin verdiği sinyali açlık olarak algılayabilirsiniz. Aynı zamanda bol su içmediğiniz günlerde enerji eksikliği de yaşayabilirsiniz. Enerjinizin azalması durumunda da beyniniz açlık sinyalleri verebilir.
Regl Dönemi: Regl döneminde kadınlar kişiye göre değişkenlik gösterecek bir biçimde az ya da çok kan kaybı yaşarlar. Bu yüzden bu dönemde gün içinde sürekli acıkmak gibi durumlarla karşılaşmanız çok normaldir. Regl döneminden sonra geçecektir.
Uykusuzluk: Geceleri uyumaya başladığımızda her bir buçuk saatte bir dört farklı periyot tamamlamış oluruz. Bu periyotlardan en önemlisi dördüncü periyottur. Burada vücudunuz ağır uyku durumuna geçer ve asıl dinlenme işlemi burada gerçekleşir. Dördüncü periyodu 3-4 defa geçirdiğinizde vücudunuz tamamen dinlenmiş olur. Fakat uykuda bölünme ve dinlenememe gibi durumlarda stres oluşumu başlar. Bu da hormonal bozukluklara yol açabilir. Uykusuzluk kaynaklı hormon sıkıntılarında sürekli yemek yeme isteği de görülebilir.
Diyabet: Diyabet (şeker hastalığı) hastalarında iştah açılma ve kilo alma problemleri sık görülür. Bunun sebebi vücudunuzun kan şekeri düzenli durumdayken bile beyninize açlık sinyalleri göndermesidir. Bu sürekli acıkmak durumunun büyüsüne kapılıp fazla kalorili ürünler yerseniz kilo problemleriniz ortaya çıkabilir. İşlenmemiş, sağlıklı, ve az kalorili ürünlerle kilonuzu dengede tutabilirsiniz.
Hipertiroid: Hipertiroid, vücuttaki tiroid hormonlarının fazla salgılanması demektir. Bu durumda sürekli aç hissedersiniz, fakat metabolizma hızlanmasından kaynaklı kilo almayabilirsiniz. Tırnaklarınızda zayıflık ve kırılmalar meydana gelebilir. Aynı zamanda saçlarınızda mevsimselliğin dışında aşırı dökülmeler görülebilir. Bu durumda bir uzmana başvurmanız gerekir. Hormonal bozukluklar ve hastalık durumlarında mutlaka doktorlara danışmalısınız.
Psikolojik Durumlar: Kötü hissettiğinizde, depresif modda ya da depresyonda olduğunuzda yemek yemeye yönelebilirsiniz. Bu durumun genel olarak altında yatan sebep yetiştirilme tarzlarımızdır. Kültüre bağlı olarak değişkenlik gösteren bir durum vardır. Bu durum çocuklara ağladıklarında susmaları için şeker, çikolata verilmesidir. Bizim kültürümüzde bununla çok sık karşılaşabilirsiniz, fakat çok yanlış bir durumdur. Böylece çocukların bilinç altına yemek yerlerse mutlu olacakları ve problemin geçeceği mesajı yerleşir. Yetişkinlikte de kötü, stresli, üzücü durumlarla karşılaşıldığında içgüdüsel olarak yemek yemeye yönlenebilirsiniz.
Sistemsel Bozukluklar: Yemek yerken bir şeyler izlemeden duramıyorum diyorsanız, muhabbet etmekten çok hoşlanıyorum diyorsanız bunun bilimde bir açıklaması var. Karşınızda dağıtıcı bir etken olmadığı durumlarda, yani tek odağınızın yemek olduğu durumlarda vücudunuz bir süre sonra aldığı tada alışır. Bunun sonucunda yemekten daha az zevk alır ve salgılanan salya miktarı azalır. Sonrasında da doyma hissi oluşur.
Fakat karşınızda dağıtıcı bir etken olduğunda, örneğin dizi izliyorsanız, yemekten aldığınız haz zaman içerisinde azalmaz, aynı kalır. Yemekten aldığınız zevk azalmadığı için doyma hissi de yaşamazsınız, hatta belki yemeğim ne zaman bitti diye kendinize sorarsınız. Bunun sebebi algınızın başka alanda olmasıdır. Bazı sistemsel bozukluklar dolayısıyla bazı insanların yemeklerden aldığı zevk ve salgıladıkları salya miktarı azalmaz. Bu da doyma hissini yaşayamamanıza sebep olur. Bunun sonucunda fazla kilolar, hatta obeziteye kadar varan sonuçlar doğabilir.
Eğer yukarıdaki sorunlardan bir tanesinin sizde olduğunu düşünüyorsanız bu doğrultuda beslenme düzeninizde değişiklikler yapabilir, hormonal bozukluk ve hastalık durumlarında ise uzman birisinin görüşüne ihtiyaç duyabilirsiniz.
Beğenebileceğin Diğer Yazılar
-
Kurban Bayramında Fazla Protein Alımına Dikkat!Sağlıklı Beslenme
-
Hipertiroidi Hashimoto Troidit Nedir?Sağlıklı Beslenme
-
Afetlerde Beslenmede Nelere Dikkat Etmeliyiz?Sağlıklı Beslenme