Güneş Lekeleri En Hızlı Nasıl Geçer?
Havanın ısınması ile güneşin tadını çıkarmak isteriz. Günlük yaşantımızda güneşle temas ederiz. Peki cildimiz yoğun güneşin etkilerine hazır mı? Güneşten faydalanırken zararlı ışınlarından nasıl korunabiliriz?
Güneşin vücudumuza vereceği zararlı etkilerden korunmak için öncelikle nasıl bir mekanizmaya sahip olduğunu anlamamız gereklidir.
UV ışınları güneşten dünyamıza ulaşan elektromanyetik spekturumun gözle göremediğimiz bir parçasıdır. Atmosferden geçerek dünyaya ulaşan üç tür UV ışını vardır. Bunlardan UVA ışını dalga boyu 315-340 nm arasında değişen ozon tabakası tarafından hiç süzülmediği için yeryüzüne en az filitrelenerek ulaşan ışındır. UVB ışını ise dalga boyu 280-315 nm arasında değişen çoğunluğu atmosfer tarafından emildiği halde kayda değecek miktarı bize ulaşan ışındır.
Güneş altında korumasız kaldığımızda cilt yanığı ve cilt lekeleri oluşur. Günümüzde yapılan araştırmalara göre UVB ışınının kalıcı DNA hasarına neden olmasıyla kansorejen etkisinin olduğu düşünülmektedir. UVB ışınları cam yüzeylerden geçemezler. UV ışınlarının zararlı etkileri yanısıra yararlı etlileri de bulunmaktadır. Vücudumuzdaki minerallerden magnezyum güneşten aldığı ışığı parçalayarak hidrojeni hücreye verir, hücre onu şeker yapımında kullanır ve oksijeni dışarı çıkarır. Bu mekanizma vücudumuzun enerji santralleri mitokondri hücreleri için önemlidir. Güneş lekelerinden korunmak için aynı zamanda mitokondrinin serbest radikallerden, toksinlerden ve ağır metallerden korunması gerekir. Güneş sonrası melanin üretimi artar ve derinin en üst tabakasında dağılır. Bu dağılım sonucu lekeler oluşur. Bu durum bize kişiler arasında bronzlaşma farklılığını da gösterir. Bronzluk gerçekte cildin zararlı güneş ışınlarına karşı bir savunma mekanizması sonucunda oluşur.
Günümüzde farklı güzellik algıları ten rengimize de sirayet etmiş durumdadır. Bu durum bizi antik tarihe kadar götürür aslında. Kaynaklara göre kozmetik ve makyaj Mısır da doğmuştur. Antik tarihte bir kadının en çarpıcı tasviri güzellik sembolü Nefertiti için yapılmış olup tasvirler ve kaynaklar bronz tene sahip olduğunu göstermiştir. O dönemlerde altına yakın bronzluk güzellik göstergesiydi. Kaynaklar bize Mısır kentinin coğrafi konumu gereği güneş ışınlarını yoğun alan bölge olduğundan güneşin zararlı etkilerinden korunmak için süt, yoğurt ve özellikle yumurta karışımlarından maskeler kullanıldığını gösteriyor.
Günümüzde bilimin ilerlemesi ile bu karışımlarda elde edilen aslında en etkili cilt güzelleştirici, pürüzsüzlük sağlayan maddenin Ko Enzim Q10 olduğunu gösteriyor. Ko Enzim Q10 yumurta da bol bulunan antioxidandır. Süt ve yoğurt türevleri ile yüksek E vitamini elde edilmiş olur. Antik tarihten edindiğimiz bilgiler ve günümüz modern bilimin ışığında geldiğimiz nokta bize güneş lekeleri ile mücadelede kullandığımız ürünlerin içeriğinde vitaminler ve antioxidanların bulunmasının ne kadar önemli olduğunun göstergesidir. Güneş lekelerini gidermede güneş koruycuların yanısıra güneş sonrası bakım için tasarlanmış anti aging ürünler kurtarıcımız olabilir. Özellikle Ko Enzim Q10 ve glutatyon, hyarulonic acide artışını destekleyerek nem artışını sağlar ve güneş hasarına bağlı yıpranmayı ve renk düzensizliğini onarmaya destek sağlar. Ciltde melanin üretiminin azalmış olduğu durumlarda koyu renkli güneş lekeleri yerine beyaz renkli lekeleri de gözlemleyebiliriz. Bazen doğru bildiğimiz yanlışlar ile güneş lekelerinin oluşumunu kolaylaştırabiliyoruz.
Bitkilere bağlı güneş lekeleri özellikle eller, boyun gibi bölgelerde çizgisel veya kahverengi lekelere cilde sürülen bazı kozmetik ürünler, parfümler ve cilde temas eden bitkisel yağların güneş ışınları ile temasa girmesi sonucu leke oluşumuna neden olabiliyor. Güneş ışığına yoğun maruz kalacağımız dönemlerde bu ayrıntılara dikkat etmek koruyucu önlem olacaktır. Ayrıca renk açıcı kremler de gün ışığında kullanmak doğru değildir. Cilt lekelerinin oluşumu birçok nedene bağlı olabilir. Bunlardan güneş etkisine benzeyen günlük hayatımızda uzun süre kullandığımız televizyon, tablet, bilgisayar gibi ultraviyole ışın yayan cihazlarda lekelerin oluşumuna neden olabilir. Güneş lekelerinden kurtulmaya çalıştığımız sırada tekrar cihazlar aracılığıyla maruz kaldığımız ultraviyole ışınlar lekelerin kalıcılığını artırabilir. Bu cihazları kullanırken ara vererek kullanmak faydalı olacaktır.
Yapılan araştırmalar güneş koruyucu ürünlerin güneşe çıkmadan en az 20-30 dakika önce sürülmesi gerektiğini gösteriyor. Güneş ışığından sağlıklı faydalanmak, cilt güzelliğimizi, tenimizin renk bütünlüğünü korumak için güvenilir güneş koruyucu ürünleri düzenli kullanıp, Ko Enzim Q10, vitaminler, Hyarulonic Acide ve Glutatyon içeren güneş sonrası bakım ürünleri ile oluşan lekelerden kurtulmamızda destek sağlayabilir.
Sevgi GÜRBÜZ
Cosmetics Ar-Ge Director