Bahar, canlanış, bahar yeniden doğuş, bahar tüm canlıların kendini yeniden var ediş mevsimidir. Bu yüzden olsa gerek binyıllar öncesinde pek çok kültürde bahar kutlaması yapılmış, bahar büyük bir sevinçle, şenliklerle karşılanmış. Günümüzde de süren bu kutlamaların en bilinenlerinden biri Hıdırellez'dir. Mayıs ayını karşılamaya az bir zaman kala merak edilen tarihlerden biri de Hıdırellez ne zaman 2022 yılında? Bu yıl Hıdırellez her yıl olduğu gibi 5 mayısı 6 mayısa bağlayan gece kutlanacak. Hıdırellez, Hızır inancı nedir, ne anlama gelir, Hıdırellez’de ne tür ritüeller yer alır, Hıdırellez gecesi ne yapılır gibi soruların peşinde bir yolculuğa çıkacağız bu yazımızda.
Hıdırellez Nedir?
Hıdırellez inanışa göre, baharla özdeşleştirilen Hızır ile denizlerin hâkimi İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gündür ve Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılır. Hızır, yine inanışa göre, ab-ı hayatı, yani içene ölümsüzlük kazandıran suyu içmiş, darda kalanların ‘yetiş ya Hızır’ diyerek yardıma çağırdığı, insanlara bolluk, sağlık dağıtan ermiş kişi ya da peygamberdir. Anadolu topraklarımızdan başka Kafkasya, Kırım, Azerbaycan, Suriye, Trakya gibi yerlerde de kutsal kabul edilir. Her yıl 5-6 Mayıs günlerinde kutlanan Hıdırellez, bu yıl da 5 Mayıs Perşembe akşamı başlayacak, 6 Mayıs Cuma günü ikindi ezanında bitecek. Peki Hıdırellez’de neler yapılır, nasıl kutlanır? Hep birlikte bilgilerimizi tazeleyelim bu özel günü kutlamaya hazırlanırken.
Hıdırellez’de Hangi Ritüeller Yapılır?
Hıdırellez’in en yaygın ritüeli ateş yakmak ve dilek dileyip bu ateşin üzerinden atlamaktır. Ama ateş yakma dışında farklı ritüeller de vardır uygulanan. Aslında hepsinin ortak noktası dilek dilemek, gelen yeni mevsimle birlikte bolluğu, bereketi çağırmaktır.
Ateşin üstünden atlamak dışında en yaygın olan ritüellerden biri de gül ağacına kırmızı kurdeleyle asılan dilekler, paralar ve altına bırakılan dilek objeleridir. Bunlar ev, araba, bağ, bahçe gibi istenilen, dilenen şeylerin küçük birer modelleridir. Ertesi gün gül dalına asılan bu paralar toplanır ve cüzdana konularak saklanır. Bu paranın cüzdanda uğur olarak durarak yıl boyu kişiyi darlıktan koruduğuna inanıldığı için de asla harcanmaz.
Hıdırellez gecesi, yiyecek kapları, ambarlar ve para keselerinin -günümüzde cüzdanların belki- ağzı açık bırakılır ki Hızır buralara uğrasın da bereketini bıraksın.
Bunlar inanış belki ama bir şeyi gerçekten isteyerek onu gerçekleştirmeye niyet etmek, o işe giden yolda başarılı olmanın ilk adımıdır. Ne istediğini, nasıl yol alacağını bilmeden istemek, dilemek ise hedefe odaklanmayı güçleştiren bir şeydir. Kişinin hayatta ne istediğiyle ve nasıl yol alacağıyla ilgili kafa karışıklığı yaşadığı, hedefe odaklanamadığı durumlarda ise yaşam koçları deneyim ve yol gösterici özellikleriyle danışanlarının yanındadır.
Dilek dileme üzerine kurulu Hıdırellez kutlamaları, genellikle sabah gün doğarken kırlara çıkılmasıyla başlar ve Hıdırlık da denilen, doğanın içinde, yeşillik alanlarda, ağaçlık yerlerde, su kenarlarında yapılır. Kırlara çıkmak önemlidir çünkü Hızır ve İlyas, doğa sevgisinin, doğanın yeniden doğuşunun, bereketinin temsilcileridir. Kırlardan, Hızır’ın gezdiğine inanılan yerlerden o gün toplanan ot, çiçek gibi bitkilerin kaynatılıp suyunun içilmesinin hastalıklara iyi geleceği, yine bu suyla yıkanmanın gençleşip güzelleşmeyi sağlayacağı gibi inanışlar da yer alır.
Hıdırellez’de, gün bereketiyle gelsin, o bereket evi barkı da sarsın diye erkenden kalkılıp kapılar açılır. Genç kızların çeyiz sandıkları da bu açılmadan nasibini alır ki, bereketten o da sebeplensin, mutlu bir evliliği olsun.
Hâlâ sürüyor mudur bilinmez ama Anadolu’nun bazı yörelerinde tutulan dileklerin kabul olsun diye ‘Hızır hakkı’ için oruç tutma, kurban kesme, sadaka verme adetleri de varmış bir zamanlar. Hızır sopası denilen bir sopayla ağrı-sızı olan yerlere vurulursa ağrıların geçeceğine inanılması da belki o günlerden kalan bir ritüeldir, kimbilir… Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdırellez günü yapılan baht açma geleneği de vardır. Bu ritüelde, kısmetini, talihini açtırmak isteyen genç kızların, kadınların yüzük, küpe gibi ziynet eşyaları bir çömleğe konularak üstüne su eklenir, ağzı kapatılarak bir gece gül ağacının dibinde bekletilir, ertesi gün de maniler eşliğinde, konulan ziynet eşyaları küpten tek tek çıkarılır.
Ve yine özellikle Yörüklere özgü yoğurt mayalama geleneği de bu özel güne özgü. Yoğurdun mayası, Hıdırellez ve sonraki iki gün boyunca sabah ezanı ile tan ağarması arasında doğadaki bitkilerin üzerinden toplanan çiy tanelerinden sağlanır ve bir sonraki Hıdırellez’e kadar da kullanılırmış.
Hıdırellez Kesesi Nasıl hazırlanır?
Hıdırellez günü hazırlanan Hıdırellez kesesiyle ilgili farklı uygulamalar var. Bunlardan biri, mavi, yeşil ya da kırmızı renkler tercih edilerek hazırlanan keseye ister para ister dileklerin yazıldığı kağıtları, isterse çörek otu, lavanta, uğur taşı gibi şeyleri koyup gül dibine gömmektir. Sonra da gül dibine gömülen ve toprağın bereketini alan keseyi gün ağarmadan çıkarmak ve deniz, göl, ırmak gibi bir suya atmak gerekiyor ki su akışında kabul olsun dilekler.
Başka bir inanışa göre ise, Hıdırellez kesesine 7 farklı karınca yuvasından alınan birer parça toprak ve buğday, pirinç gibi bereketi simgeleyen ürünler konur. Hıdırellez’in son akşamı, yani 6 Mayıs akşamı kapatılan kesenin ağzı bir daha açılmaz ve bütün yıl saklanır. Kesenin eve bolluk, bereket getireceğine inanılır.
İster Mezopotamya, Anadolu kültürlerine ait olsun, isterse İslamiyet öncesi Orta Asya kültürüne, Hıdırellez, insanla doğayı buluşturan, yüreklere umut eken, baharı coşkuyla karşıladığımız bir bayramdır. Tüm insanlığı kutlu olsun, barış, bereket getirsin.